Ayıcık : Çok az, azıcık
Alampa : İri taş
Attırgan : Oynak
Annıçatı : Alnının tam ortası
Annaç : Karşısı
Akzanıdır : Müstehktır, yeridir
Allah’ın Vereni : Allah’ın verdiği özellik
Belinneme : Ansızın uyanma
Banak : Sulu yemek
Bicik : Bir tek
Berinari : Üstün körü, gelişi güzel
Bıdırdanmak : Kendi kendine konuşmak
Bişirgeç : Hamur işinde kullalınatahta alet
Boduç : Küçük testi
Cüdden : Aşık oyununda bir söz
Condili : Ufak tefek
Cibre : Her şeye karışan, kötü
Çiğni : Omuz
Çıktıgızı : Heryeşe burnunu sokan
Çüşdübe : Elinden bir şey gelmeyen
Cırnaklama : Tırnaklama
Çençen etmek : Boş yere konuşmak
Çıppırık : Kıskanç
Cırnak : Tırnak
Dıngırdamak : Konuşup durmak
Depme : Tekme
Dürtüşlemek : Hafifçe dokunmak
Dınılamak : Atılan bir şeyin sesi
Dinelmek : Ayakta durmak
Dığa : Yerinde kalmak
Dığan : Tava
Düttürüleyla : Kısa etek,
Desdidümbek : Darbuka
Duluk : Çenenin yanı
Dutuvaç : Tencere tutan parça
Dodurnanmak : Kendi kendine söylenmek
Deşdoğan : Kır korucusu
Debenmek : Boşuna uğraşmak
Dokuz dalak etmek : Çok ağır yemen etmek
Elleham : Galiba
Emsiz : Beceriksiz
Eysıran : Hamur sıyırıcısı
Emme : Fakat
Emik : Beyin
Emenmek : Emek vermek
Evme : Acele etme
Faldırıfış : Savruk
Fokuduk : Kaynak halde
Fennus : Gece feneri
Ferfine : Ortak yapılan iş
Fışkı : Ev fırınlarında yakılan karışık parçalar
Gölle : Pişmiş buğday
Gandili gostak : Kısa boylu
Gehe : Getir
Götü : Götür
Guddak : Yalancı
Gıyak : Kıyak, güzel
Genez : Galiba
Güşane : Büyük tencere
Gavara : Gürültü
Gedayi : Kiler
Gabirment : Mezar bekçisi
Habı zılla : Oldukça
Havrız : Lazımlık
Höykürme : Haykırma, çoşma
Hamıraşı : Ev makarnası
Haranı : Bakır tencere
Haybatlı : Çok kıymetli
Havırtlak : Gevşemiş
Havas : Heves, özen
Hışım insin : Cezanı bulasın
|
Inı : İşte
Irlamak : Sallamak
İzansız : Yıl yordam bilmeyen
İsbirte : Kibrit
İlenmek : Beddua etmek
İn damlası : Çok yavaş
Ismarış : Sipariş
Kazan eniği : Küçük kazan
Kübbedek : Aniden düşmek
Kehel : Tembel
Kıtır : Alay etme
Kokurdak : Tomurcuklanma
Lavara : Kuru gürültü
Löpbedek : Çok dolu
Lombadak : Tepeden inme
Leylamba : Dengesiz
Lengirdemek : Sendelemek, sallanmak
Müzepzep : Lüzumsuz
Matıf : İhtiyar, moruk
Mıhsıştı : Beceriksiz, cimri
Mıhçıkım : Çok dolu, kalabalık
Mılığı yıkmak : Morali bozulmak
Mırt-cırt : Boş, işe yaramaz
Mırın gırın : Hoşa gitmeyen
Mırık : Çürük, işe yaramaz
Nezelmek : İncelmek
Nezgin : Yorgun, bitkin
Netame : Çirkef, bela
Neben ne : Ne bileyim ki
Nerdek : Salça
Ocağı sönesice : Cezasını bulasıca
Önsen : Tabii, öyle
Öndüç : Ödünç
Pevlika : Fabrika
Sündürmeç : Lastik
Seme : Aptal
Salahana : Salak, beceriksiz
Seğirtmek : Koşmak
Somsak : Yumruk
Sako : Palto
Sulu zırtlak : Gelişi güzel
Sallazort : Düzensiz
Şip şip : Şımarık, sulu
Şabbaz : Becerikli, hamarat
Şirnik : Şımarık
Şellek : Yoksul, züğürt
Şivşit : Bozuk, gevşek
Takaze : Kafa tutma
Tırık : Çok zayıf
Tomburlak : Yuvarlak
Ünnemek : Çağırmak, seslenmek
Viri : Hayret
Vah viri : Hele şuna bak
Yamacı gırık : Eğri büğrü
Yağırnı : Sırt bölgesi
Yağlık : Mendil
Yeldirgemek : Yalpa yapma
Yanşanmak : Çene çalmak
Yekinmek : Hamle yapmak
Yepişlemek : Sırtını sıvazlamak
Yunmak : Yıkanmak
Zılla : Oldukça, şayet
Zırtıllah : Deli - dolu
Zırzop : Akılsız,
Zabayıtsız : Görgüsüz
Zere : Zira
Zivtinmek : Didinmek, uğraşmak
Zabın : Zayıf, halsiz
Zeyni gırık : Akılsız, halden anlamayan
Zobuduk : Patavatsız
Zagidi : Cıbıl, yoksul |